Özel gün ve davetlerimizde elbise kiralama çözümü yerine sınırlı süre için kullanacağımız bir elbiseyi satın almak çevreye tahmin ettiğinizden daha fazla zarar veriyor. Özellikle tek sefer giyilmek amacıyla alınan elbiseler, gereksiz tekstil tüketiminin başında gelirken aynı zamanda gardrobunuzda da gereksiz yer kaplıyorlar. Tekstil ürünlerinin üretimini her ne kadar gözle görmesek de dünyamızın bu ürünler için harcadığı sınırlı kaynakların farkında olmamız, tüketim alışkanlıklarımızı değiştirebilir.
Çevre zararı söz konusu olduğunda günümüzde iklim değişikliği nedeniyle her sektörün karbondan arındırılması için çeşitli girişimler bulunuyor. Gezegenimizdeki sera gazı emisyonlarının %10’unu tekstil sektörü oluşturuyor ve moda sektörü ile üreticiler nedeniyle bu oran her yıl büyüme riski ile karşı karşıya. %10 sera gazı emisyonu kelimelerle ifade edildiğinde pastada küçük bir pay gibi gözükse de bu oran aslında dünyadaki tüm uluslararası uçuş ve deniz taşımacılığının oluşturduğu karbon oranından daha fazla. İstatistiklerle de ortaya konulan durum gösteriyor ki; giyim sektörü dünyamızı en fazla kirleten sektörlerden birisi.
Üretim esnasında harcanan tonlarca su miktarı bile sınırlı kaynakların kullanımı konusundaki verimsizliği ortaya koyarken üretilen tekstil ürünlerinin işlenmesi için kullanılan kimyasallar, organik olmayan boyalar, üretim esnasındaki elektrik kullanımı gibi pek çok faktör de işin içine girdiğinde giyim sektörünün çevreye verdiği zarar her geçen gün katlanarak artıyor.
Giyim sektörünün dünyamıza verdiği zararı azaltmak için kişisel olarak yapabileceğimiz pek çok eylem var. Bunlardan bir tanesi yavaş moda prensibini uygulamak. Yavaş moda; tüketicilerin gereksiz giyim alışverişi yapmamaları ve daha genel parçalar ile gardroplarını oluşturması anlamına geliyor. Gardroptaki kıyafetler genellikle birbirleriyle kolay kombinlenebilen beyaz, siyah, gri, bordo veya lacivert gibi renklerden oluşmaktadır. Böylece hem kombin yapma şansı artmış olur, hem de elbiselerin modası asla geçmiş sayılmaz.
Tekstil sektöründe karbon salınımını azaltmak ve sınırlı dünya kaynaklarını verimli kullanmak için son yıllarda gittikçe artış gösteren hareketlerden bir tanesi de geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen kumaşlar. Bu kumaşların üretimi için genellikle okyanuslardan toplanan plastik atıklar veya geri dönüşüm tesislerinden elde edilen materyaller değerlendirilmektedir. Bu hem bilinçsizce oluşturulan çevre atıklarının değerlendirilmesine, hem de bilinçli olarak dönüşüme kazandırılan materyallerin amacına uygun kullanılmasına aracılık eden davranışlardan bir tanesidir.
Elbiselerin veya tüm giyim ürünlerinin genellikle basit onarımlarla yeniden kullanılabileceğini hepimiz bilsek de ufak yırtıklar veya iplik atmaları gibi durumlarda bu ürünlerin artık kullanılamayacağını düşünerek çöpe atıyoruz. Halbuki işinin ehli olan pek çok terzi, bu gibi kusurları gizleyerek tekstil ürünlerindeki hatalı alanları onarabiliyorlar. En azından tüketicilerin bu tür hasar almış parçaları verimsizce değerlendirilecek atık tesislerine göndermek yerine ikinci el mağazalarında yeni biri tarafından alınabilmesi için bırakmaları sınırlı kaynakların doğru kullanımı açısından önemli bir davranış olacaktır.
Kiralama yöntemi, gezegenimizde tekstil ürünlerinin verimli kullanılabilmesi için yapılan en başarılı modellerden bir tanesidir. Bir elbise yalnızca tek bir kişi tarafından kullanılmaz, bu modelle birlikte ihtiyaç duyan tüm kişiler tarafından erişilebilir kılınır. Elbiselerin daha uzun ömürlü kullanımı için gerekli onarımlar profesyoneller tarafından yapılarak yerel ekonomi desteklenir, aynı zamanda kuru temizlemede çevreci temizlik ürünleriyle beraber ekolojiye verdiği zarar minimize edilir. Shine at Date işte bahsettiğimiz tüm bu prensiplere sadık kalarak Samsun Kiralık Elbise Hizmetleri modelini tüketicilerle buluşturuyor. Elbise Kiralama, hem gezegenimizin sınırlı kaynaklarını verimli yönetebilmemizi sağlarken, hem de sunduğu iş imkanları ile yerel ekonomiyi sürdürülebilir imkanlarla destekliyor. Tüketiciler için en büyük avantajlarından bir tanesi ise ihtiyaç doğrultusunda kiralanıp, kiralandığı süre boyunca ücretlendirilmesidir. Böylece %100 orijinal ürünler, tüketicilere çok daha uygun fiyatlarla ulaşmaktadır.
